Yağmalanan 15 üniversitenin çalışanlarının hakları da gasp edildi

ÖZEL HABER | KADİR BAYER 

15 Temmuz sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal döneminde çıkarılan ilk Kanun Hükmünde Kararname ile gasp edilen ve yağmalanan 15 vakıf üniversitenin taşınmaz ve taşınır mal varlıklarını konu eden haber oldukça ilgi çekti. Bu haber sonrasında TR724’e ulaşan birçok mağdur, konunun başka boyutlarını da gündeme getirdi. Üniversitelerin mal varlıklarına el koymakla kalınmamış, çalışanları da gasp edilmiş. İddiayı araştırdığımızda adeta bir yağma ile karşılaştık.

Talana gerekçe yapılan ve OHAL ilanından sonra çıkarılan ilk Kararname olan 670 nolu kararnamenin 5. Maddesi’nin ince bir çalışma ile hazırlandığı göze çarpıyor. Zira, hangi kurumun ne olacağını kimsenin bilmediği bir zamanda, 20 Temmuz günü ilan edilen OHAL’in üzerinden iki gün geçmeden, bütün kurumların hallaç pamuğu gibi atıldığı bir ortamda, bu kadar detaylı bir metin hazırlamak için müneccim olmak gerekir.

Madde 5’in 1.Fıkrasında ödeme için sıralanan şartlar arasında geçen, “FETÖ/PDY’ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla” ifadesi, oldukça ilginç yorumlanmış. Devlet, el koyduğu ve Hazineye irad kabul ettiği malların vergilerini öncelikle alırken, çalışanların haklarını sıralamanın sonuna bile eklemedi.

Konuyu araştırırken kapatıldıkları sırada bu üniversitelerde akademik ve idari personel olarak çalışan yirmiden fazla kişiyle görüştük. Bunların tamamı hiç kimseye hiçbir surette ödeme yapılmadığını ifade etti. Fatih Üniversitesinden bir akademisyen şunları anlattı: “Üniversitemiz kapatıldıktan sonra kalan haklarımızın hesabımıza yatırılacağını zannediyordum. Daha önce devlet kurumlarında da çalıştım, işleyişi biliyorum, bir kurum tasfiye edilirken herkesin alacağı ödenir. Burada devlet tarafından kapatılan bir kurumun çalışanının düşman muamelesi göreceği aklıma bile gelmedi. Kapatıldığı gün itirabiyle 23 günlük maaşımız, kıdem ve ihbar tazminatlarımızın hesabımıza yatırılacağını boşuna beklemişim. Bunun için dilekçe ile başvurmamız gerektiğini öğrendiğimde süre geçmişti zaten. Dilekçemi Defterdarlık kabul etmedi. Daha önce dilekçe ile başvuranlara da ödeme yapılmamış.”

Mevlana Üniversitesinden bir akademisyen “kayyım ataması yapıldığı zamandan kalan son üç aylık maaş, Temmuz ayı ilave kesintileri, ek ders ücretleri, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi alacaklarım vardı ama haklarımızın hiçbirini alamadık.” ifadelerini kullandı. Mevlana Üniversitesinden başka bir akademisyen ise daha ilginç bir gözlem aktardı: “Ben kalan alacaklarımız için dilekçe verdim, bütün prosedürleri takip ettim, ilgili defterdarlıkla defalarca görüştüm. Bir defasında Defterdarlıkta daha önce üniversiteye mal sattığı için alacağı olan bir şirket yetkilisine verilen cevaplara şahit oldum. Yetkili memur sırıtarak ‘Üniversitenin mal varlıklarının satılıp nakite dönüştürülmesinden ve kamu kurumlarının vergi vs. alacakları tahsil edildikten sonra kalırsa size ödeme yapılabilir, ama hiç sanmıyorum ödenebileceğini’ dedi.’’

Diyarbakır’daki Selahattin Eyyübi Üniversitesinden bir çalışan, hiç kimseye hiçbir ödeme yapılmadığını söylerken, Gediz Üniversitesi çalışanı bir akademisyen de herhangi bir ödeme almadıklarını aktardı.

Fatih Üniversitesi çalışanı bir akademisyen şu bilgileri verdi: “Ben maaş vs. gibi kalan hiç bir hakkımı alamadım ama bundan öte odamdaki özel eşyalarımı bile alamadım. Biz özel eşyaların alınabileceğini ilan ettiklerinde üniversiteye gidip eşyalarımızı toparladık. Başlangıçta eşyasını toplayıp çıkaranlar çıkarıp götürdü, sonra bütün çıkışları durdurdular ve eşyalarımızı götürmemize müsade etmediler. Hazırladığım koliler orada kaldı. İçlerinde

diplomalarım da vardı. Daha sonra defalarca İstanbul Üniversitesine dilekçe verdim ama hiçbir sonuç çıkmadı.”.

Yaptığımız araştırma, bu kurumlarda çalışanların hiç bir hakkının ödenmemesi için verilmiş bir talimat olduğunu ortaya koyuyor. Bu kurumlarla iş yapan, mal satan ve yaptığı hizmetler sonucu alacağı kalanlara da aynı şekilde düşman hukuku içerisinde davranıldığı görülüyor.


OHAL ilanından sonra çıkarılan ilk Kararname olan 670 nolu kararnamenin 5. Maddesi
(1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya,
gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığı yetkilidir. 
(2) Bu madde kapsamında devralınan varlıklardan nakit ve diğer hazır değerler emanet, diğer varlıklar ise nazım hesaplarda izlenir. Nazım hesaplarda izlenen varlıklardan elden çıkarılanların tutarı emanet hesaplarına alınır. Ödenmesine karar verilen borçlar bu emanetlerden ödenerek kalan tutar bütçeye gelir kaydedilir. 
(3) Kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilir. Bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılır. Bu durumda şirketlere daha önce atanmış kayyımlar tasfiye memuru olarak görevlendirilebilir veya bu şirketlere tasfiye memuru atanabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ve
birinci fıkrada yer alan hususları bu şekilde devralınan varlıklar için de uygulamaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.
(4) Birinci fıkra kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanlarca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış günlük hak düşürücü süre içerisinde ilgili idaresine kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle müracaat edilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak kapatma işlemlerinde ise altmış günlük süre kapatma tarihinden itibaren başlar.
(5) Borçların ödenmesinde; malvarlığının aynından doğan vergi borçları, rehinli alacaklar, çalışanların sigorta primleri, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay gibi borçlar, enerji, iletişim ve su kullanım borçları, çeşidine bakılmaksızın beşyüz Türk Lirasını geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralama esas alınır.
(6) 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince kapatılan vakıflara ait olup mülkiyetleri Vakıflar Genel Müdürlüğüne intikal eden taşınmazlar üzerinde bulunan eğitim tesisleri kamu kurum ve kuruluşlarına bedelsiz, özel hukuk tüzel kişilerine ise bedeli karşılığında tahsis edilebilir.
(7) Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar bu madde kapsamında istenilecek bilgi ve belgeleri onbeş gün içerisinde vermek zorundadır. Bu çerçevede talepte bulunulanlar özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve belge vermekten kaçınamazlar.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin