‘Şiddet kültürü!’

YORUM | ENGİN TENEKECİ

‘’Şiddet kültürü”. Bu kavram geçtiğimiz günlerde Norveç’in en büyük gazetesi Aftenposten’in manşetine taşıdığı başlıktan. Başlık şöyleydi: “Aşırı şiddet kültürü savaş hali doğuruyor.” Haberin konusu, Orta Amerika’da yaşanan terör hadiselerine dairdi. Başlık ve içerisindeki “şiddet kültürü” ifadesi, bölgede yaşanan terör ve şiddetin meseleleri nerelere götüreceğini ifade açısından oldukça manidardı.

Bu ifadenin Norveç medyasında karşımıza sıkça çıktığını görüyoruz. Daha önce devlet televizyonu da (NRK) bir başlıkta bu kavramı kullanmıştı. Bu haberin başlığı ise şu şekildeydi: “Bakan, şiddet kültürüne karşı gençlerden istifade etmek istiyor.” Haberde,  dönemin Göç ve Entegrasyon Bakanı Sylvi Listhaug ülkede artan ‘şiddet kültürü’ ve kriminal vakalardan yakınıyor, bu tür sorunların çözümü adına yine iyi yetişmiş, terbiyeli gençlerden istifade etmek isteğini dile getiriyordu.

“Şiddet kültürü” kavramı aslında bizim memlekete tam uyuyor. Hatta bu ifade, 15 Temmuz çakma, başarısız tiyatro darbesine kadar yaşanan tüm ihtilallleri ve burhanlı günleri çok güzel özetliyor. Biz bu tanıma aynı zamanda ‘şiddetin Türkiye’de bir kültür haline gelmesi” şeklinde bir açıklama getirebiliriz. İşin ehli daha iyi bilir: Herhangi bir şeyin  herhangi bir yerde kültür haline gelebilmesi için o şeyin üzerinden epeyce bir zaman geçmesi gereklidir. Demek ki bizdeki  şiddetin kültür haline gelmesi için darbelerin her on yılda bir tazelenmesi lazımmış. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ihtilallerinde olduğu gibi. Zira birileri demiyor muydu galibiyetimiz bir asır sürecek diye. Bu, aynı zamanda “şiddet kültürümüzü bir asır sürdürmek istiyoruz” manasına da gelmektedir.

Ayrıca bu kavramın özünde derin ve ironik anlamlar gizlidir. Zira normalde kültür daha çok olumlu manalarda kullanılır ve yukarıda ifade ettiğimiz gibi kültür bir toplumun değişmez olgusudur. Dağ evi kültürü, balık kültürü, kayak kültürü vs. Bu bağlamda kelimeden, “artık şiddet sizin değişmez bir kültürünüz olmuş” şeklinde farklı bir çıkarım da yapabiliriz.

Polislerin halka hem de kameralar önünde uyguladığı gayri insani muameleler, yozlaşmış insanların giyiminden dolayı halka saldırmaları,  oluk oluk kanlar akıtacaklarını söyleyen çete başlarının halka silahlanma çağrısında bulunmaları, bu çağrıya yozlaşmış, radikal tarikatçıların “hazırız” şeklinde cevap vermeleri, cinayet haberlerinin artık normal bir vakaymış gibi verilmesi, şiddettin memleketimizde nasıl bir kültür haline geldiğinin net bir resmidir.

Tabii ki “şiddet kültürü”nün belkide en önemli ayağı olan siyasi yönüne de değinmek lazım. Gareth G.Davis, siyasal şiddetin amaçlarından birisinin, siyasal ve ekomomik statükoyu değiştirmek olduğu söyler. Davis’in bu açıklamaları aklımıza  laik,askeri, Kemalizim’in tek partili siyasi otaritesi ile, siyasal islamcı AKP iktidarlarının uyguladığı siyasetleri getiriyor.. Zira tek partili laik Cumhuriyet siyasi ideolojisinin o zamanki siyasi statükoyu değiştirmek için ne tür istibdat, zulüm ve şiddete başvurduğu herkesin malumu.

Ancak AKP bu değişikliği nifak perdesi altında, dini istismal ederek yaptı, yapıyor. Başlangıçta kuzu gibi görünen AKP, gücü eline alınca artık nifaklarıyla gizlediği kurt postunu açık seçik giyerek  “siyasi şiddet kültürünü” yürürlülüğe koydu. Bugün AKP’nin siyasi şiddeti artık bir kültür haline gelmiş durumda.

Bu, 170 binden fazla kadını, anneyi ve 700’den fazla çocuğu cezaevine koyacak kadar azmanlaşmış bir siyasal siddet kültürü. Çete başları silahlanma çağrısının arkasında yatan gerçek, yine AKP’nin siyasal şiddet kültürüdür.

Burada ayrıca Cumhuriyet gazetesinin AKP’nin IŞİD’e silah gönderdiğine dair attığı manşeti hemen  hatırlatalım. Bununla birlikte, bir nevi delil niteliğindeki bu manşet, AKP şiddet kültürünün sınır ötesi uzantısının bir gösterge ibresidir. Acaba AKP’nin eli kanli terör örgütü IŞİD’e olan bu silah desteğinden uluslararası istihbaratlarının haberi var mı? Sorunum cevabını aklı selim olanlar iyi bilir. Hatta Kılıçdaroğlu:”IŞİD’e ses çıkarmamalarının nedeni onlara silah göndermeleri” şeklinde bir açıklamada bulunmuştu. Benzer açıklamaları Fethullah Gülen Hocaefendi  de 15 Temmuz tiyatro darbesi sonrası dünya medyasına yapmıştı.

Bugün şiddet Türkiye’de bir kültür haline gelmişse bunda başta AKP ve şakşakçıları olan medya, sanat, akademi, din adamları camiasının katkısı büyüktür. Şiddet gerçekten günümüz Türkiye’sinde tavan yapmış durumda. Yukarıdakiler böyleyse, şuursuz yığınların şiddete başvurmaları pek tabidir.

Bununla birlikte yazının başlığını, “siyasal islamcı AKP’nin şiddet kültürü” şeklinde değiştirebiliriz. Zira Hizmet camisasına özellikle cezaevindekilere yaptıkları akıl almaz  şiddet, işkence, hukuksuzluk gün ışığı gibi ortada. Ya, Hizmet’teki insanlara ait olan mallara haramice, zalimce, insafsızca çökmelerine; yuvaları dağıtmalarına, Meriç’ten geçen insanların ölmelerine neden olmalarına ne demeli?

Bugün AKP 15 Temmuz çakma darbe tiyatrosunu Hizmet’in üzerine hukuksuzca yıkmış ve Hareketi günah keçisi ilan etmiş durumda. Böylelikle Hizmet’e olan şiddettini kusuyor. Suçun şahsiliği kaidesini hiçe sayıyor. Diğer yandan da memleketi kutuplaştırıyor. Sadece Hizmet değil, aynı zamanda Kürt ve Alevi vatandaşlarda mağdur durumda. HDP’li milletvekillerine yapılan hukuksuzluklar ortada. Bu insanlar seçilerek milletvekili olmadı mı? AKP, şiddete meyelan bir şuursuz kitle inşa ediyor. İnşallah bu şiddet kültürü, “bir iç savaş hali doğurmaz”. Umarız Anadolu insanı sağ duyulu davranıp silahlanmaz. Çetecilerin, karanlık güçlerin kışkırtmalarına kulak kabartmaz.

Allah memleketimizi muhafaza buyursun. Yine şimdilerde ve gelecekte Hizmet hareketi mensuplarına, “şiddet kültürü” kavramındaki “şiddet” kelimesini kaldırıp, yerine milli ve dini değerlerine bağlı, içerisinde insani evrensel değerler bulunan, aynı zamanda adalet, hukuk, demokrasi alaşımlı bir “hoşgörü kültürünü” inşaası konusunda ciddi işler düşüyor.

(Not: Gareth G.Davis’ten alıntı yaptığımız kaynak, ‘Konferanslar Serisi 3-Şiddetsiz Aksiyon’ isimli eserin 19. sayfasındandır.)

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin