Milli Takım’a Güneş doğdu

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Şenol Güneş’li milli takım son Dünya Kupası’nın sahibi Fransa’yı yenerken, ortaya koyduğu futbolla gelecek adına ümitleri arttırdı. Şenol Hoca, ne yabancı mazeretinin arkasına sığındı, ne de rakibin gücünde korktu. Futbolunu oynayıp, sıradışı bir galibiyet aldı. Milli Takım yeniden 2000’li yılların başına dönüş sinyalini verdi. Sadece kazanılan 3 maç diyebilirsiniz ancak bu 3 maç bile ilerisi için ümitli olmamızı sağladı.

Fransa’nın gücünü herkes biliyordu. 2018 Dünya Kupası’nı kazanan Horozlar’ın dünya çapında yıldızları vardı. Kylian Mbappe, Antonine Griezmann ve Paul Pogba gibi dünya futbolunun klas oyuncularını bünyesinde barındıran Fransa karşısında tartıya çıkacaktık. Türkiye’nin handikapları yok değildi. Ligimizin şampiyonu Galatasaray’da yerli oyuncu kıtlığı vardı. Fenerbahçe tarihinin en kötü sezonunu yaşamış, oyuncuları adeta tel tel dökülmüştü. Keza Beşiktaş’ta takımın dinamosu olan yerli oyuncular ya teklemiş, ya da yaşlanmıştı. Eskiden Milli Takım birlikte aynı takımda oynamış oyunculardan kuruluyordu. Şimdi ise farklı takımlarda top koşturan oyunculardan kurulu bir milli takım zorunluluğu vardı.

Şenol Güneş, tüm olumsuzluklara kulağını kapattı. Gelecek vaat eden bir takım kurdu. Tecrübeli oyuncuları da kadroya elbette dahil etti. Sahaya sürdüğü ilk 11’de adını bilmediğimiz oyuncular vardı. Ancak yıllardır milli formayı giyiyor gibi performans ortaya koydular. Melih Demiral, Kaan Ayhan, Kenan Karaman, Mahmut Tekdemir ve İrfan Can Kahveci milli formanın hakkını fazlasıyla verdiler. Kaleci Mert Günok belki de hayatının en rahat maçını Fransa’ya karşı oynadı. Ligde daha fazla tehlikeyi kalesinde gören Mert, dünya şampiyonu karşısında 90 dakikayı kalesine şut görmeden tamamladı.

Takımın yenilerini eskilerde ayak uydurdu. Daha doğru ifadeyle yeni-eski kaynaşması kısa sürede sağlandı. Fenerbahçe’de ıslıklanan Hasan Ali Kaldırım, dünya futbolunun bir numaralı yıldızı olma yolunda ilerleyen Kylian Mbappe’ye adım attırmadığı gibi, yıldız oyuncunun zorunlu kanat değiştirmesini sağladı. Burak Yılmaz, rakip defansın önemli isimleri Umtiti ve Varane karşı kora kor mücadele etti. Roma’da oynadığı futbolla adını Avrupa’ya duyuran Cengiz Ünder, klasını milli takımda da konuşturdu.

En önemlisi Şenol Güneş, rakibin gücünü bilerek sahaya çıktı. Ev sahibiyiz gazına gelmedi. Top Fransa’da olduğunda oyunu daraltıp, tüm oyuncularımızın defansa gelmesini sağladı. Mbappe ve Griezmann’a geniş alan bırakmadı. Her iki oyuncu kalabalık defansı aşmakta zorlandı. Kontradan yakaladığımız topları iyi kullanınca tarihimizde ilk kez Fransa’yı yenip Euro 2020 yolunda önemli bir virajı kazasız atlatmış olduk.

Milli Takım en önemli başarısına 2002 Dünya Kupası’nda imza atmıştı. Takımın başında yine Şenol Güneş vardı. Euro 2008’de Fatih Terim ile yarı final oynadık ama Güneş sonra milli takım düzeyinde başarıya hasret kaldık. Milli takım özellikle Euro 2016 sonrası kaosla anılır oldu. Euro 2016 sırasında başlayan prim kavgası, Arda Turan’ın gazeteciye saldırması, Fatih Terim’in kebapçı kavgası… Bu skandallara sahada alınan başarısız sonuçlar eklenince, herkesin ümidini kesteği bir milli takım ortaya çıktı. Türk futbolunu yakından tanıyor diye göreve getirilen Romen Mircea Lucescu dönemi ise hüsran üstüne hüsran geçti. İşte bu şartlarda Şenol Güneş’in devr aldığı bir takım vardı. Bu takımın Euro 2020 yolunda 3 maçta 9 puan toplaması, Dünya Kupası sahibi Fransa’nın 90 dakika kalemize şut atamaması Şenol Güneş’in eseridir.

Milli takım, Güneş yönetiminde son dünya şampiyonu Fransa’yı yenerek üst üste 5. galibiyetini aldı. Ay-yıldızlı ekip, deneyimli teknik adamın ikinci döneminde sırasıyla Arnavutluk, Moldova, Yunanistan, Özbekistan ve son olarak Fransa’yı mağlup etti. Şenol Güneş, 28 Şubat 2019’da 4 yılllık görev getirildiğinin açıklanmasının ardından geçen 78 günde, milli takımın başında 3’ü resmi 2’si özel olmak üzere 5 maçta görev aldı. A Milli Futbol Takımı, Şenol Güneş’in ikinci döneminde çıktığı bu 5 maçta kalesinde yalnızca 1 gol gördü.  Bu maçlarda toplam 12 gol atan ay-yıldızlı ekip, savunmasındaki başarıyla da dikkati çekti. Milli takım, bu dönemdeki tek golü Antalya’da oynadığı hazırlık maçının uzatma dakikalarında Yunanistan’dan yedi.

Daha Şenol Hoca’nın önünde uzun yol ve aşılması gereken engeller var. Ancak tecrübesi, kişiliği ve futbol anlayışıyla bu yükü kaldıracak en iyi isim olduğunu şimdiden ortaya koydu. Türk futbolunu iflasa götüren isimlerin başında gelen Yıldırım Demirören’in uzun federasyon başkanlığı döneminde tek olumlu icraatı Şenol Güneş’e Milli Takım’ı emanet etmek oldu. Salı günü İzlanda karşısında puan veya puanlar alırsak, Euro 2020 biletinin kaporasını şimdiden yatırmış oluruz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin