‘Manchester City ve PSG, futbolu mahvediyor’

La Liga Başkanı Javier Tebas

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Başlıktaki cümle bana ait değil. Cümlenin sahibi La Liga Başkanı Javier Tebas. Financial Times’in düzenlediği Futbol Yönetimi Zirvesi’nde konuşan Tebas, Manchester City ve Paris Saint-Germain (PSG) kulüplerinin milyarderlerin oyuncağı haline geldiğini belirtip, arkasına devlet gücünü alan kulüplerin Avrupa futbolunu mahvettiğini söyledi. Javier Tebas, 2003’te Chelsea’nın satılmasıyla başlayan süreçte zenginlerin futbolu nasıl bir oyuncağa çevirdiğini üst perdeden dile getirmiş oldu.

Tebas Javier’i haklı olmakla birlikte futbolun kurulu düzeninin hep büyüklerden yana olduğunu unutmuşa benziyor. La Liga denince akla Barcelona ve Real Madrid gelmesinin nedeni sportif başarıyı getiren arkasındaki destek değil mi? Real Madrid yıllarca devletin desteğini arkasında gördü. Özellikle diktatör Franco döneminde Real Madrid’e tüm imkanlar seferber edildi. Real devletin, Barcelona Katalan halkının takımı olarak öne çıktı. Franco düzenine başkaldıran Katalanlar, Barcelona için ‘Bir kulüpten çok ötesi’ deyip, maddi- manevi desteği verdi. Biri devleti diğeri bir bölgeyi arkasına alarak ülkenin en önemli kulübü oldular. Maddi destek sportif başarının yolunu da açtı. Elbette bu kulüp yöneticileri sadece destekle kulübü ayakta tutma yolunu seçmeyip, kurumsallaşarak bir marka değeri oluşturdular.

Real Madrid ve Barcelona, dün devlet ve bölge tarafından desteklenirken bugün yayın gelirinden aldıkları aslan payıyla rakiplerine fark atıyor. La Liga’daki yayın gelirinin yüzde 40’ına yakını iki kulüp arasında eşit pay edilirken, geri kalan yüzde 60’lık dilim, 18 takım paylaşıyor. Yayın gelirlerine sponsorluk, ürün satışı ve Avrupa kupalarından gelen kazanç eklendiğinde ortaya devasa bir rakam çıkıyor. La Liga’nın diğer takımlarının uzun soluklu olarak Real ve Barcelona ile rekabet etmesi oldukça zor oluyor. Son yıllarda bu iki takımın yanına Atletico Madrid’in adını eklemesi tamamen teknik patron Diego Simeone’nin kalitesinden kaynaklanıyor. Simeone sonrası Atletico Madrid’in bu başarısını sürdürmesi biraz zor gözüküyor. Zira benzer başarıyı 2000’li yılların başında Valencia yakalamış ancak kısa süre sonra tekrar sıradanlaşmıştı. 

La Liga’da durum bu haldeyken Javier Tebas’ın ‘City ve PSG, futbolu mahvediyor’ çıkışında haklılık payı oldukça yüksek. Futbolun sportan çıkıp bir endüstriye dönüşmesiyle zenginlerin iştahını kabarttığı bir gerçekti. Zenginlerin futbola yatırımı yeni bir şey değildi. Özellikle İtalya Serie A’daki kulüplerin tamamına yakını zengin ailelerin kontrolündeydi. Chelsea’nın 2003’te Rus milyarder Roman Abramovich tarafından satın alınmasıyla ortaya farklı bir durum çıkıyordu. Genç yaşında milyarder olan Abramovich için futbol bir yatırım değil, kendini tatmin etme arenasıydı. Abramovich, Chelsea ile transfer borsasını alt üst edip, milyonları bastırıp yıldız oyuncuları transfer etmesinin semeresini şampiyonlukla alması futbolu oyuncak olarak gören zenginlerinde iştahını kabarttı. Arap zenginler hem tatmin olma hem de ülke reklamı adına milyonları futbola akıtmaya başlamasıyla futbolun güç dengesi ekseni değişmeye başladı. Petrol veya iktidar ailesinin para desteğini arkasına alan takımlarla rekabet etmek imkansız oluyordu. Manchester City, 2008’de Birleşik Arap Emirlikleri’nde iktidar ailesinin üyesi ve aynı zamanda petrol zengini olan Şeyh Mansour tarafından satın alınmıştı. PSG ise 2012’de Qatar Sports Investments tarafından alınmış ve her iki kulüp de son zamanlarda büyük başarılara imza atmıştı.

La Liga Başkanı Javier Tebas, “Manchester City ve PSG’nin sorunu, devlet tarafından işletilmesi. Biri petrol, diğeri doğalgaz gelirleriyle yönetiliyor. Avrupa futboluna verdikleri zarar had safhada. City ve PSG, piyasayı öyle bir şişiriyor ki diğer kulüpler, oyuncularını korumak için saçma meblağlar ödemek zorunda kalıyor. Bu iki kulüp, devlet tarafından desteklendiği için bütçelerine bakmaksızın istediği oyuncuları alıyorlar. Diğer kulüpler de bu durumdan etkilenerek ellerinde olandan fazlasını harcıyor. Tüm Avrupa futbol yapısının dengesini bozuyorlar. Futbol, artık bir spor dalı ya da endüstri değil. Daha çok devletin bir oyuncağı gibi. Ve futbol, oyuncak haline gelirse çocukların eline düşer ve bütün bir sistemi berbat edersiniz.” sözleriyle gelinen durumu özetliyor.

Fransa’da PSG’ye rakip olacak bir takımın çıkması hayal ötesi bir tasavvur olarak algınanıyor. PSG’nin şampiyonluğundan ziyade sezonun bitimine kaç hafta kala şampiyonluğunu ilan edeceği bahislere konu oluyor. Keza, City iyi oyuncu kadar iyi hoca da lazım taktiğiyle Pep Guardiola’yı getirmesiyle farklı bir kimliğe büründü. Liverpool’un 97 puanla ligi ikinci sırada bitirmiş olması, City ile rekabetin ne denli zor olduğunu ortaya koyuyor. Futbol, zenginler tarafından birer oyuncağa dönüşürken,  video yardımcı hakem sistemi VAR ile de mekanikleşmeye doğru ilerliyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin