HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ
İki hafta geçmeden ikinci defa İngiltere’nin başşehri Londra’ya giden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya’nın şahsında Saray’ın iki yüzlü siyasetinin ne kadar oportünist olabileceğini ibretle takip ediyorum.
Şimşek ve Çetinkaya sadece birer elçi. İki elçi büyük fonları, nam-ı diğer küresel tefecileri ikna için şaşaalı bir hediye paketi hazırladı.
DOMATES YASAĞI YETTİ ÖZÜR DİLEMEYE
Suriye hududunda Rusya’ya ait savaş uçağının 24 Kasım 2015’te Türkiye tarafından düşürülmesini müteakip “Yine hava sahamız ihlal edilsin tereddüt etmeden yine düşürürüz.” beyanları iktidara yakın gazetelerin manşetlerini süslüyordu.
Kremlin Sarayı’nda oturan Vladimir Putin’in Türkiye’den domates ithalatını yasakladığı anda hepsi yalan oldu. O gün Putin’e takdim edilen özür mektupları kadar ibretlik manevralar yapılıyor finansın başşehri Londra’da.
Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsi ihtirasının bedelini o gün de vatandaş ödedi, bugün de vatandaş ödüyor.
ŞİMŞEK FAİZ ARTIŞI İÇİN TEMİNAT VERDİ
Şimşek yanına TCMB Başkanı Çetinkaya’yı almadan gecelik borçlanma faizinin yüzde 18’e çıkarıldığını ilan ettirmişti.
Londra’ya son bir haftada faiz lobisine yaptıkları izzet ü ikramın listesinin yer aldığı bir hediye paketi ile giden Şimşek yeni faiz artışı teminatı da verdi.
Hediye paketi tefeci faizi ile borç bulmakta kâfi gelmemiş olacak ki Şimşek, “Enflasyon arttıkça faiz de artacak.” taahhüdünde bulunmuş.
Bloomberg ve Reuters haber ajansları Şimşek’in yaptığı toplantıya katılan fon yöneticilerinin görüşlerine yer verdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 4 Haziran’da mayıs ayı enflasyon verisini ilan edecek.
Nisan sonunda yüzde 10,8’i bulan Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) yukarıda çıkan her oran reel faizi düşürmemek için telafi edilecek. TÜFE ne kadar arttı ise son artışın üzerine o kadar ilave faiz artışı yapılacak.
YETMEZ, AMMA VELAKİN EVET…
Bloomberg’a mülakat veren New York merkezli Brown Brothers Harriman&Co.’da gelişen piyasalar direktörü olan Win Thin, “Enflasyonun hızlanması bekleniyor. Şahsen 7 Haziran’da tekrar artış yapmaları gerektiğini düşünüyorum.” sözleri ile küresel para baronlarının mevcut oranlarla iktifa etmeye niyeti olmadığını ima etti.
Reuters’e konuşan bir fon yöneticisi, “Verilen mesaj, geçen hafta Erdoğan’dan işittiklerimizden farklıydı.” ifadelerini kullandı. Bu da demek oluyor ki iki elçisi, Erdoğan adına özür diledi.
Özür beyanına rağmen ihtiyatı elden bırakmamış aynı kaynak: “Ekonomiye ilişkin kararlarda son sözü söyleyenin Erdoğan olduğunu düşünmemek elde değil.”
Londra’daki baronlar artık Erdoğan’a itimat etmiyor ve onu desteklemekte eskisi kadar iştahlı değiller.
‘O ZAMAN NE HALT YEMEYE LONDRA’YA GELİYORSUN?’
14 Mayıs’ta Londra’da öğle yemeği davetinde Erdoğan ile görüşen fon yöneticilerinden biri Reuters’e şu değerlendirmede bulunmuştu: “(Erdoğan) piyasanın bir avuç spekülatörden oluştuğunu düşünüyor ve hedef kitlesi de onlar değil. Hedef kitlesi, Türkiye’deki sıradan insanlar ve onların da düşük faizlere ihtiyacı var.”
Aynı fon yöneticisi, “Peki, o zaman ne halt yemeye Londra’ya gelip kurumsal yatırımcılara tam da duymak istemedikleri bu mesajı veriyorsun?” sorusunu yöneltmişti.
Piyasaya harp ilan eden de akabinde tefecilerle sulh için 81 milyonun cebindeki paradan daha fazla reel faiz ödemeyi taahhüt eden de kendileri.
Paraya en fazla muhtaç halde iken mahallede rastladığı her kimseye efelenen, hatta alacaklı manavın-kasabın önünde naralar atan bir borçlunun ne kadar itibarı kaldıysa Erdoğan’ın ve onun elçilerinin de batıda o kadar itibarı kaldı.
TÜRKİYE’DE PARALARI OLMASA DÖNÜP BAKMAZLARDI BİLE
Böyle iki ileri-bir geri manevralar piyasada öfkeyi dindirebilseydi keşke. Türkiye’de senelerdir verdikleri paralar olmasa son tiyatro oyununda asla sahnede yer almazlardı.
Onların bu saatten sonra tek derdi var: Paralarını kurtarmak. Dile kolay, kamu ve özel sektörden toplam 450 milyar dolar alacakları var.
Bunun için de ellerindeki para silahını merhamet etmeden kullanacaklar. O silahı sandıktan çıkarmalarına Erdoğan’ın hezeyana varan beyanları sebep oldu.
ELÇİLER NAZİKÇE AĞIRLANDI VE YOLCU EDİLDİ
1994’te Tansu Çiller’in inadı Türkiye’ye on milyarlarca lira bedel ödetmişti. 2018 senesinde ise Erdoğan’ın netameli iktisat tahsilinin maliyeti ile karşı karşıyayız.
Londra’da bahar havasından eser yok. Hâlâ sert rüzgârlar esiyor.
Elçiler nazikçe ağırlandı, renk verilmedi. İyi niyet temennilerinde bulunuldu o kadar.
Şimşek ve Çetinkaya boş bir çantayla Türkiye’ye yolcu edildi.
Bu seferki ekonomi dersi, nam-ı diğer akıl parası hakikaten çok kabarık olacak.
Ankara’da 24 saat için çok uzun derler. 24 Haziran 2018 Pazar gününe hayli vakit var…