HABER-ANALİZ | SEMİH ARDIÇ
Koç Holding’in arada kaldığı günlerden geçiliyor.
24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak seçime birkaç gün kala Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) adına daha evvel çekilmiş reklam filmi yayınlandığında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Fenerbahçe’nin yeni başkanı Ali Koç müdahale etti.
Reklamda görüntü ve kısa sözleri yer alan diğer işadamları ne hikmete sükût etti, onlara nazaran yaşça küçük olan Ali Koç reklamın yayınını durdurdu.
ALİ KOÇ ÜZERİNDEN SİYASET
Ali Koç itirazında haklıydı. Zira seçim arefesinde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile aynı reklamda rol almış gibi bir intiba bırakması halinde diğer partileri ve seçmenleri rahatsız edebilirdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Türkiye’nin tanıtımına matuf çekilmiş bir filmi muhataplarının rızasını almadan yayınlayarak fırsatçılık yapmıştır.
Üç rey fazla alma uğruna Koç ile beraber reklamda geçen bütün işadamlarının hukuku çiğnenmiştir. Neyse ki reklam hemen yayından kaldırıldı da mesele büyümedi.
Koç o badireyi atlattığını zannederken Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin İstanbul Maltepe’de 23 Haziran Cumartesi günü tertip ettiği mitinge otobüs tahsis etmekle itham edildi.
Holding namına Ali Koç iddiayı sosyal medya üzerinden tekzip etse de Türkiye’de “çamur at izi kalsın” zihniyetine söz anlatmak mümkün değil.
KİMSEYE YARANAMIYOR
Koç senelerce o mesnetsiz ithama cevap vermek mecburiyetinde kalacak. Böyle bir mecburiyeti olmadığı halde siyaset cenahında kimseyi memnun edemiyor.
Muhalefetin nezdinde “iktidarın gemisine binmiş ve reklamlarda oynuyor.”
İktidar çevrelerinde Koç ailesinin ismi “gizli CHP’li”, “İnce’nin finansörü” gibi sıfatlarla yan yana zikrediliyor.
Ya benimsin ya kara toprağın…
Türkiye’nin gergin siyasî ikliminin ne kadar merhametsiz olabileceğini seçim kutlamalarını pompalı silahlarla yapan AKP’lilerden anlıyoruz.
Her vatandaş gibi Koç da siyaset yapabilir. Böyle bir beyanda bulunmadığı müddetçe anayasanın verdiği seçme hakkını dilediği gibi kullanır. Kime ne?
SARAY’IN MUHBİRLERİ
Türkiye artık muhaberat devletine dönüştü. Müzevir ve muhbirler arasında anlı şanlı işadamları dahi var!
Hal-i hazırda seçmenliğin ötesinde siyasetle bir irtibatı olmasa da Koç Holding, Saray’a söz taşımayı vazife addetmiş şahsiyet fukaralarının kapalı kapılar ardında sıraladığı iftiraların bedelini ödüyor.
AKP’nin “yerli ve millî tank” diye takdim ettiği, amma velakin motorunu imal edemediği Altay’ın Koç’un elinden nasıl alındığını bilen biliyor.
Koç gibi savunma sanayiinde Otokar firması ile rüşdünü ispat etmiş bir gruptan alınan proje, “Erdoğan’a aşığım.” diyen eski ilaç mümessili Ethem Sancak’a verildi.
Sancak yanına Katar’dan bir grubu alacak, güya millî tankın motorunu geliştirecek.
MUSTAFA KOÇ’UN SON AKŞAM YEMEĞİ
21 Ocak 2016’da vefat eden ve son akşam yemeğini Saray’da Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan ile yiyen Mustafa Koç, “Devletle kavga etmeyiz, 90 senelik itibarımızı kimseye çiğnetmeyiz.” diyordu.
Ailenin bu istiğna hali iktidar çevrelerini rahatsız edebiliyor. Zirvedeyseniz seveniniz kadar haset edeniniz de eksik olmaz.
Koç’un iki arada kalma sancısı kolay kolay bitmeyecek.
Şimdi de Türkiye’yi aşan bir krizin ortasında buldu kendini.
İran ile 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiğini ilan eden ABD Başkanı Donald Trump, İran’dan petrol ithal eden devlet ya da şirketler için, “4 Kasım son tarih.” sözlerini sarfetti.
TÜPRAŞ, PETROLÜN YÜZDE 64’ÜNÜ İRAN’DAN ALIYOR
Trump’ın son ikazının devamı gelecek. Bu hâdise Türkiye’de kamu şirketi BOTAŞ’ın akabinde en fazla Koç’un uykularını kaçıracak. Zira Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ) 2005’te özelleştirildiğinde en yüksek fiyatı Koç vermişti.
Koç grubu ham petrolü ithal edip TÜPRAŞ’ın İzmit, İzmir (Aliağa), Kırıkkale ve Batman rafinerilerinde işleyip akaryakıt olarak satıyor. TÜPRAŞ ham petrolün yüzde 64’ünü Trump’ın kara listeye aldığı İran’dan ithal ediyor.
Ham petrolü İran’dan ithal etmek Koç için daha kârlı. TÜPRAŞ’ın Fuel Oil Dönüşüm Ünitesi (RUP) İran ve Kuzey Irak petrolü gibi ağır petrol türlerini yüksek verimlikle işleyebiliyor.
Bahse konu petroller, hafif ham petrole göre daha ucuz olduğundan rafinerinin kârlılığı aynı şekilde artıyor.
KOÇ, ABD’NİN KARA LİSTESİNİ GİRMEYİ GÖZE ALAMAZ
Trump geri adım atmayacağına göre Koç ya ABD’nin kara listesine girmeyi göze alarak İran’dan petrol almaya devam edecek. Ya da ithalatı durduracak.
Koç’un en büyük ortaklarından biri ABD’li Ford. Vehbi Koç’un başlattığı ve 80 senedir devam eden bir ortaklık bu. ABD’nin kara listesine girmek Koç’u dünya liginden düşürür.
“Almıyorum.” demekle de iş bitmiyor! İran petrolünün yerine hangi adresten ithalat yapacağına da karar vermesi lazım. Dolayısı ile Koç maliyeti artıracak bir karar vermenin eşiğinde.
TÜPRAŞ HİSSE FİYATI ANINDA DÜŞTÜ
Trump’ın o sözü Borsa’ya anında aksetti ve Tüpraş’ın hisse fiyatı bir haftada yüzde 7’ye yakın düştü.
Hatta Koç’a ait Yapı Kredi Yatırım söz konusu haberler üzerine kardeş şirketi TÜPRAŞ’ı “en çok tavsiye ettiği hisseler” arasından çıkardı.
Diğer aracı kurumlardan bazıları da ABD’nin İran’a uygulayacağı müeyyideler sebebiyle TÜPRAŞ’ı “riskli” listesine kaydırdı.
Tepki ya da itirazlara kulak asmayan tarz-ı siyaseti benimseyen Trump’ın şakasının olmadığını Çin’e ve Avrupa Birliği’ne yüzde 20 ilave gümrük vergisi getirmesi esnasında bütün dünya gördü.
REZA ZARRAB’IN HAYALETİ GERİ GELMESİN!
İran ile çalışan şirketlere duyurduğu 4 Kasım’ın ötesinde Koç için şartların çok ağırlaşacağı söylenebilir.
O kadar bedel ödendikten sonra İran ile kirli ticaretin menejeri Reza Zarrab’ın kurduğu rüşvet ve kara para düzenine bu sefer tevessül edilmez herhalde.
Koç o gün dahil olmadığı netameli işlere yarından sonra niye tenezzül etsin ki!
İktidar/güç kavgası devam ederken Koç her halükârda iki arada bir derede kalacak.
Bunun birde tüketiciye yansıması olacak herhalukarda.