Gel de Amerikalılara özenme [Sefer Can]

Amerika Birleşik Devletleri yeni bir özgürlük ve demokrasi sınavından geçiyor. Çiçeği burnunda Başkan Donald Trump’ın 7 ülkeden gelen müslümanları içeri almama kararı Federal Yüksek Mahkeme tarafında kısmen durduruldu. Protesto için harekete geçen yüzbinlerce ABD’linin sevinci görülmeye değerdi. Demokrasi hayalleriyle çıktığımız yolda tek adam diktasının son çivisi tabutumuza çakılırken, iç çekerek seyrediyoruz yaşananları.

Prof.Dr. Ersin Kalaycıoğlu, ABD’deki Yönetim sistemini anlatırken “Başkan’ın tiranlaşmasını önlemek için kurulmuş” diye özetlerdi. Yasama ve yargı erkleri, demokrasi ve insan haklarına inanmayan bir başkan gelirse onu dizginlemek üzere kurgulanmış. AKP’lilerin Obama’ya ‘zavallı’ demelerinin sebebi de buydu. Bütçesini geçiremediğinde federal memurlara maaş ödeyemeyip mecburi izne gönderen bir başkanlık. Seçim vaadi olan düzenlemeyi hayata geçirince yargı duvarına toslayan bir başkanlık… Kurnaz AKP’lilerin Türk tipi dedikleri şey, denge ve denetim mekanizmalarından arındırılmış tek adamlık rejimi. Referandumu bekleyen anayasa paketiyle parlamentonun denetim gücü zayıflatıldı, bütçe silahı elinden alındı ve HSYK üzerinden bütün yargı Saray’a bağlandı.

KABZIMAL OLACAKMIŞ AMA BARO BAŞKANI

Federal Mahkeme’nin durdurma kararı elbette önemli ama ‘helal olsun ABD’ye’ dedirten şey sadece sistem değil. Asıl takdir edilmesi gereken halkın tepkisi. Trump göreve başladığından beri çoğunluğunu kadınların oluşturduğu milyonlar her fırsatta sokağa çıkıyor. Ülkede yaşayan müslümanların fişlenmesi ihtimaline karşı ‘en başta biz müslüman yazılırız’ diye ortaya atılanlar, insanlığın ortak değerlerini ve onları koruma umudunu temsil ediyor. Müslümanların geri çevrildiğini duyan binlerce Amerikalı dayanışma için havaalanlarına akın etti. Yüzlerce avukat gönüllü ve ücretsiz hukuk desteği vermek üzere toplandı. Bir de bize bakalım. Bırakın başka ülkeden gelen dili-dini farklı göçmen adayını bedelsiz savunmayı; cezaevindeki ev hanımları avukat bulamıyor. 15 Temmuz tuhaf darbe girişiminden beri 701 avukat gözaltına alındı, 296’sı tutuklandı. Türkmenistan’ın milli gününü kutlamak için bile mesaj atan Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu başını kumdan çıkarmıyor. Lahananın tarla fiyatı ile pazar fiyatını karşılaştırarak anayasa değişikliğine ‘hayır’ diyor. Gel de ABD’li avukatlara gıpta etme!

Trump ilk basın toplantısında CNN’in Beyaz Saray muhabirini azarlayıp, söz hakkını elinden aldı. Başkana yakınlığı ile bilinen Foxnews’in anchormeni Shepard Simith canlı yayında CNN’deki meslektaşlarına desteğini açıkladı. Biz de bir tekmede diğer gazeteciler vuruyor. Bugün Gazetesi polis tarafından basıldığında Hürriyet “İpek medyada hareketli saatler” diye başlık atmıştı. Sanki elektrik kontağından yangın çıkmış! Ahmet Şık ilk tutuklandığında Taraf, Zaman ve Bugün’ün yaptığı hatayı şimdi Cumhuriyet tekrar ediyor. Kendi yazar ve yöneticilerine bile yapılan suçlamayı başkaları için tekrarlayıp duruyor.

SARAY YARGIÇLARININ İŞİ DE ZOR

Ya Saray’da ağırlanan yargıçlar… ABD Başkanı sembolik anlamı yüksek ‘Birliğin durumu’ konuşmasın yaparken bütün salon ayağa kalkar; yargıçlar ise ne ayağa kalkar ne de alkışlar… biz de yüksek yargıçların eli ayağı birbirine dolaşıyor, düğmesiz cübbenin önünü kapalı tutacağız diye kan ter içinde kalıyorlar.

Sadece Hrant Dink’in cenazesinde bir empati emaresi hayal meyal belirdi. Onu da sürdüremedik, sonunu getiremedik. En basitinden hâlâ Ermeni kelimesi hakaret olarak kullanılıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, neredeyse bütün kötülüklerin anası yapıyor Ermenileri. Kendisine Ermeni diyen Hayko Bağdat’a hakaret davası açıyor. Gel de havaalanına bizzat giden Boston Belediye Başkanına ya da göstericilere yardımcı olun talimatı veren Newyork Valisine gıpta etme!

Kürt memleketlerinde taş taş üstünde kalmazken ölüm sessizliği ülkeyi kapladı. O acıya sahip çıkarsak PKK terörünü desteklemekle suçlanırız diye gözümüzü kapadık yaşananlara. Oysa en büyük travmaları 11 Eylüle rağmen yüzbinlerce Amerikalı ‘ben de müslümanım’ diyebiliyor.

İSLAMCILARIN TRAJİKOMİK DURUMU

Moskova’daki YPG bürosuna ses edemeyip ABD’nin aynı örgüte desteğini sorun yapan ‘Eskiden’ İslamcıların yerinde olmak istemezdim. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan rengini belli etmediği için Trump’ı görmezden geliyorlar. Haklılar tabii; Putin’e dümdüz gittiler ortada kaldılar, Mavi Marmara’da İsrail’e satıldılar. Aynı duruma düşmemek için yoğurda üflüyorlar. Hele reisleri yol versin görün neler diyecekler… Trump’ı savunmak zorunda olanların durumu daha vahim. Dün Sabah Gazetesinde “küresel sermayenin Trump’tan rahatsız olduğu’ yönündeki yazıya epey güldüm. Tanımayan ABD Başkanının Brooklyn’de pazarcı esnaflığından geldiğini sanacak. Adamın İstanbul’un göbeğinde kendi adını taşıyan gökdeleni var!

amerika trump

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin