Erdoğan’ın B planı, Gülen’e suikast mi? [SELİN TANBAY]

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’ta Bloomberg televizyonunda katıldığı programda ABD’nin Fethullah Gülen’i iade etmemesi halinde Türkiye’nin buna herhangi biçimde karşılık vermeyi planlayıp planlamadığına ilişkin soruya, “Bunu biraz zamana bırakmakta fayda var. Ama biliyorsunuz hiçbir ülkenin alternatifsiz planları olmaz. Yani A planı varsa, yanında muhakkak B planı da olur, C planı da olur” yanıtını verdi.

Amerika Birleşik Devletleri’nde iade konusunda sadece bir yol bulunuyor. Yani sadece A Planı geçerli. Hükümetlerin ve Başkan’ın iade yetkisi bulunmuyor. İade kararının yargı süreçlerinden geçerek alınması gerekiyor. Yani tek yol yargı kararı.

Ancak Türkiye’de “Anayasa mahkemesinin kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum” diyen biri Cumhurbaşkanı var. Yargı yolunu takip etmek dışında Erdoğan’ın kastettiği “B ve C” planlarının Amerika’da karşılığı yok. Ancak Erdoğan “B ve C” planlarını Türkiye’nin uygulayacağını söylüyor.

Son günlerde yandaş medyada Fethullah Gülen’in suikast yoluyla ortadan kaldırılması dillendirilmeye başlandı. Bunu en açık biçimde yapan Fatih Tezcan oldu.

Tezcan aynen şöyle dedi: “Devlet Fethullah Gülen’in yanına birilerini sızdırmamış olamaz. O birisinin görevini yapma vakti geliyor. Amerika Birleşik Devletleri Fethullah Gülen’i iade etmezse bu kişi Müslüman Türkler tarafından cezalandırılacaktır.  Açık net söylüyorum Fethullah Gülen öldürülmelidir”

Benzer ifadeleri Hüseyin Gülerce de yazdı. Star yazarı Gülerce, Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesinin dört yolu olduğunu öne sürdü. Gülerce, “Bir, Gülen’in ani bir rahatsızlıkla ya da beklenmedik bir suikastla Pensilvanya’da ölmesi. Bu durumda Türkiye ne yapacaktır? Darbecilerin cenaze namazının kılınması bile yasaklandı. ABD’de mi kalacak, Türkiye cenazeyi kabul edecek mi? Ederse, şu toplumsal infiale rağmen Gülen nasıl, nereye gömülecek?”

Erdoğan, Amerika’da Türken Vakfı’nda yaptığı konuşmada da Amerika’daki yasal yolları tanımadığını açıkça ilan etmiş, Gülen hakkında mahkemeye bile ihtiyaç olmadığını söylemişti:

“Milli Güvenlik Kurulumuzun stratejik belgesine kaydolmuş bir teröristi ben senden istiyorum. Ama siz hala direniyorsunuz. Neymiş? Mahkeme. Ne mahkemesi ya? Teröristin ne mahkemesi olacak ki?”

Henüz kesinleşmiş hiçbir yargı kararı olmadan Gülen’i terörist ilan eden Erdoğan’ın  B ve C Planları konusunda, geçtiğimiz günlerde yurt dışında sınırsız operasyon yetkisi aldığı yönünde haberler çıkan Milli İstihbarat Teşkilatı’nı kullanmayı planlayıp planlamadığı ise bilinmiyor.

PARİS CİNAYETLERİ…

MİT,  Sakine Cansız ve iki kadının Paris’te uğradıkları suikastle gündeme gelmişti. Alman Der Spiegel Dergisi, Ocak 2013’te Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez cinayetlerinin arkasında MİT’in olduğu öne sürmüştü. Fransız savcılığı Türkiye’den suikasti işleyen Ömer Güney’in MİT elemanı olup olmadığını sormuş ve Güney’in üzerinden çıkan çok sayıda sim kartın MİT’e ait olduğuna ilişkin bilgileri paylaşmıştı.

 

Fatih Tezcan: Devlet, Fethullah Gülen’e suikast yapacak [VİDEO]

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. FGülen diyor ki; “Uluslararası bir heyet 15 Temmuzu araştırsın. Arastırma sonucunda %10 kadar bile bir emare beni ve hizmet hareketini işaret ederse iade edilmeyi beklemeden kendim uçak biletimi alır teslim olurum” BU TEKLİF HÂLÂ YANIT BEKLİYOR! Hukukta Reddi Hakim diye birsey var. FGülen o hakkını kullanıyor. Bu aşamada TR de Hukuk’un siyasallaştığını ve sağlıklı bir karar çıkacağına inanmadığını söylüyor. 15 Temmuzun hemen ertesinde Sivil bir Darbe yapıldığını cümle âlem biliyor.
    “Benim anlamadığım şey; Ülkede onlarça Terör saldırısında hemen yayın yasağı gelirken, 15 Temmuz kalkışmasını TSK da ki küçük bir grup (Basbakanın ifadesi) yaptığı halde canlı yayında niye millete izlettiler? 15 Temmuzun araştırılmasını AKP niye istemiyor? Yani işin içerisinde bi Ali Cengiz oyunu var gibi???

  2. Aman Dikkat Katliam Hazırlığı Yapılıyor Olabilir
    Ergenekon’un önde gelen adamlarından biri ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Hasan Atilla Uğur Yeni Şafak’tan birine konuşmuş. Söylediği epeyce uçuk ve akla zarar şeyleri bir tarafa bırakırsak satır araları Ergenekon ve iş ortaklarının yeni planlarını deşifre ediyor. Malum olduğu üzere 2013 yazından beri hükümet gittikçe daha fazla ve derinlemesine hukuksuzluğa batmaya başladı. Başlangıçtaki çıkış noktası olan “kanun çıkarıp dershaneleri kapatma” garabeti adım adım haydutluk boyutuna ulaştı ve uygulamalarla Türkiye’de uygulamalar devlet terörüne dönüştü. İlginç bir şekilde, bir önceki hukuk dışılığı örtmek için attıkları her adım, kendilerini daha fazla hukuk dışına çıkmaya zorladı. Maalesef bu süreç hızlanarak devam ediyor ve “freni patlayan kamyon” bir uçuruma yuvarlanmadan yada bir yere çarpmadan durmayacak gibi görünüyor.
    Erdoğan ve şürekasının her sıkışıklığı daha büyük bir bela çıkararak aşma taktiği çok açık sırıtıyor. Bu yönüyle de daha fazla kötülük beklemek bir karamsarlık değil gerçekçilik ifadesidir. Rus uçağının düşürülmesi için özür dileme ve İsrail’le ilişkilerini düzeltmek için bütün iddialarından vazgeçmek zorunda kaldıkları 2016 yılının ilk yarısındaki sıkışıklıklarını “Allah’ın lütfu” olarak duyurdukları bir darbe senaryosu ile aşmaya çalıştılar. Gene kendi ifadeleri ile bu darbe sayesinde “normal zamanda yapamayacakları birçok şeyi yaptılar”. İktidarlarını konsolide etme adına yaptıkları bu hukuksuzlukları çoğunluğu devşirilmiş ve derin adamlardan oluşan “sözde muhalefet”e de onaylattılar. Ancak mızrak gene çok büyük ve iktidar da ortağı Ergenekon da yeni bir sıkışıklığa doğru gidiyor. Gündemi doğru takip ederseniz iktidarın kamuoyunu oyalama adına yaptığı şeylerin gittikçe tekrara düştüğünü ve kendilerini daha sıkışık hissettiklerini görmek mümkün.
    Bütün bunlardan şunu çıkarmak mümkün, Türkiye ekonomisi bir toparlanma beklemiyor, kötüleşme bekliyor. Öyleyse Erdoğan elini çabuk tutmalı, ekonomi daha ciddi darboğaza girerse sıkıntı yaşayabilirler. İçeride Amerika ve Batı düşmanlığı yaparak yandaşlara gaz verirken Amerika adına Suriye’de piyade oluyorlar, ülkeyi sıkıntılı bir maceraya sürüklüyorlar. Amerika’ya neredeyse ayda bir gidip kapı kapı dolaşıyorlar ve “üst akıllarla” hemhal oluyorlar. Çünkü zamana ve hoşgörüye ihtiyaçları var. İçeride kendilerine rakip belledikleri cemaati yok edebilmeleri için ek atraksiyonlar yapmak zorundalar ve yapacaklar. İşte beklenmesi gereken atraksiyonlar ne olabilir diye bakınca en olabilecek senaryo yeni bir darbe girişimi iddiası ve/veya hapishanelerde isyan iddiası ile girişecekleri katliamlar akla geliyor. Ergenekoncu Albay da tam bunu söylüyor. Öyleyse aman dikkat demek durumundayız.

  3. B Planı Akrabalarını Tutuklama ve İşkence
    Erdoğan’ın B planını galiba buldum. Gülen başta olmak üzere bütün Hizmet gönüllülerinin yakınlarını tutuklamak ve işkence yapmak. Evet bence plan bu ve şu anda devrede. Ben Erdoğan’ın ABD’de suikasta cesaret edeceğini sanmıyorum, işin ucunda deşifre olup ABD mahkemelerinin ilgi alanına daha fazla girme riski var.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin