Emekli açlığa mahkum!

HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN

AKP iktidarı döneminde emeklilerin ekonomik sıkıntıları her geçen yıl daha da arttı. 2003 yılında 1,5 milyon olan çalışan ve iş arayan emekli sayısı bugün 4,5 milyona dayanmış durumda. Zira emeklilere verilen maaşlar bırakın ‘insanca’ yaşamayı, ‘açlık sınırının’ bile çok altında. 17 yıllık AKP iktidarı döneminde emeklinin maaşı mum gibi eridi. Çok değil, daha 10 yıl önce en düşük SSK emeklisi maaşıyla 6 adet çeyrek altın alınabilirken, bugün aynı emekli kendisine verilen maaşla 3 çeyrek altın bile alamıyor. Emekliler, kelimenin tam anlamıyla açlığa mahkum ediliyor.

Türkiye’de emeklilerin sayısı 12 milyonu aştı. Çalışan sayısının 18 milyon civarında olduğu düşünülürse rakam oldukça yüksek. Emekli sayısının 12 milyonun üzerine çıkması, söz konusu grubu önemli bir toplumsal yapı haline de getiriyor. İnsanlar yıllarca çalışıyor, katma değer üretiyor, devlete vergi ödüyor ve kalan yıllarını daha rahat geçirebilmek için emekliye ayrılıyor.  Ancak Türkiye’de durum hiç de öyle olmuyor!

MAAŞLARDA CİDDİ BİR İYİLEŞTİRME YAPILMALI

AKP iktidarı döneminde emekliler tam anlamıyla üvey evlat muamelesi gördü ve görmeye devam ediyor. İktidara geldiği 2002’den bu yana AKP hükümeti, emekli aylıklarıyla ilgili dişe dokunur hiç bir düzenleme yapmadı ve yapmıyor. Geçtiğimiz yıl sokaktaki enflasyon yüzde 50’leri aşmışken bile emekliye layık görülen zam miktarı yüzde 10’larda kaldı. Emekli maaşına yıllardır gerçek enflasyon oranlarının çok altında zam yapılması, sorunu daha da büyütmekten başka bir işe yaramıyor.

2010’DA 6 ÇEYREK ALTIN ALINABİLİYORDU

Emekli maaşlarının nasıl eridiğini birkaç örnekle aktaralım. 2010 yılında en düşük SSK emeklisi maaşı net olarak 683 liraydı. Ve söz konusu parayla tanesi 117 TL’den yaklaşık 6 çeyrek altın alınabiliyordu. Bugün en düşük SSK emeklisi maaşı (2000 yılı sonrası) 1.125 lira. Çeyrek altının fiyatı ise 410 lira. Çok değil 9 yıl önce maaşıyla 6 çeyrek altına alabilen emekli, bugün 2,7 çeyrek altın alabiliyor. Yarısı kadar bile değil!

TL ERİDİ, EMEKLİ AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ

Sorun sadece altın değil! 2010 yılında maaşının tamamıyla 455 Dolar alabiliyordu emekli. Bugün ise sadece 192 dolar alabiliyor. Aynı şekilde 2010’da maaşıyla 195 litre benzin alabilen emekli, bugün ancak 163 litre yakıt alabiliyor. Gıda konusunda da benzer bir tablo var. 2010’da pirincin kilosu ortalama 2 liraydı, bugün 9 lira. Artış oranı 4 katından fazla. Mercimek 2 liraydı, bugün 8 lira. Kuru fasulye 2 liraydı, bugün 15 liradan başlıyor! Liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Aynı erime memur emeklisi maaşlarında da yaşanıyor.

GEÇİNEMEYEN EMEKLİ, İŞ ARIYOR!

Memur Sen’in son araştırmasına göre, Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 2 bin 390 TL. Yoksulluk sınırı ise 6 bin 532 TL olarak tespit edilmiş. Asgari ücret ise 2.040 lira… En düşük SSK emeklisi maaşı 1.125 lira. Eğer 2000 öncesinden sigortalı iseniz bu rakam 1800 liranın üzerine çıkıyor. Maaşları eriyen ve açlık sınırının altında yaşayan emekli, 55-60 yaşından sonra yeniden iş aramaya başlıyor. Eldeki son veriler de bunu doğrular nitelikte.

İNSAN GİBİ YAŞAMAK İSTİYORLAR

DİSK’in geçtiğimiz yıl açıkladığı ‘Türkiye’de Emeklilerin Durumu’ araştırmasına göre çalışan ve iş arayan emekli sayısı hızla tırmanıyor. 2003 yılında 1,5 milyon olan çalışan ve iş arayan emekli sayısı 2017 itibariyle 4 milyonu aştı. Bugün bu rakamın 4,5 milyona dayandığı tahmin ediliyor. Raporda, ‘çalışan ve iş arayan emeklilerin sayısının giderek artmasının temel nedeni, emekli aylıklarının insanca yaşamaya yetecek seviyede olmaması’ şeklinde açıklanıyor.


Alt sınır asgari ücretle eşitlenmeli

DİSK’in ‘Türkiye’de Emeklilerin Durumu’ raporunda yapılması gerekenler de maddeler halinde sıralanmış. Buna göre öncelikle emekli aylıklarının yaşam koşullarına uygun hale getirilmesi gerektiği aktarılıyor. İşte söz konusu çalışmadan derlediğimiz önerilerden bazıları: “Emekli aylıklarının alt sınırı asgari ücretle eşitlenerek asgari ücrete uyumlu bir biçimde zam oranları belirlenmelidir. Aynı koşullarda emekli olanların aynı emekli aylığı alması sağlanmalıdır. Emekli aylıklarının artışında sadece enflasyon değil, milli gelir artışı da hesaba katılmalıdır. Emekli aylıkları iyileştirilmeli, aylık bağlama oranları eski düzeye çekilmeli, güncelleme katsayısında milli gelir artışının tümü dikkate alınmalıdır. Emekli aylıklarının belirlenmesine hükümet emekli sendikalarıyla müzakere etmeli, emeklilere toplu pazarlık hakkı tanınmalıdır.”


AKP’nin katsayı oyunu emekliyi vurdu

Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel’in emekli maaşlarında yaşanan düşüşlerler ilgili çok önemli açıklamaları oldu. Emekli maaşlarının hesaplaması 2008 yılında değiştirilmişti. İşte bu değişiklik nedeniyle maaşların her geçen yıl daha da düştüğünü söylüyor. Tezel, 2013 yılı Haziran ayındaki yazısında ‘söz konusu değişiklik yapılmasaydı, bugün en düşük emekli maaşı 640 TL değil, 1.250 TL olacaktı’ ifadelerini kullanmıştı. Tezel, söz konusu sistemin çarpıklığını ise şöyle anlatmıştı: “Emekli maaşının üç bölümü var hesaplanan. Bir tanesi 31 Aralık 1999 öncesi dönem farklı bir formülle hesaplanıyor. Ecevit-Demirel dönemi. En yüksek maaşı orası verir. İkinci dönem 2000 ile 2008 arası. Farklı bir formülle hesaplanıyor. Üçüncüsü 2008 sonrası dönem. Yine farklı bir formülle hesaplanıyor. Ecevit-Demirel dönemi hep asgari ücretten prim yatmışsa 3600 günün var. Alacağın maaş 1840 lira. 2008 dönemi prim gün sayısı 7000 oldu. Alacağın maaş 1500 lira. Hayır bu da yetmedi, 2008’den sonra çalıştım 10.000 günüm olacak dersen alacağın maaş 700 lira. Senin 9.000 bin günün var benim 15 bin günüm var. Ben senden daha az maaş alacağım!”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin