Davutoğlu’ndan Diyarbakır’da açıklama

Diyarbakır’da Gönül Köprüsü Platformu tarafından düzenlenen iftar programına katılan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Diyarbakır’ı ziyaretim dolayısıyla çok farklı mülahaza oldu ve yorumlar yapıldı. Diyarbakır’a gelmemizin herhangi bir bahanesi yoktur. Diyarbakır bizim yüreğimizde her zaman mevcuttur” dedi.

Dış politika hakkında kendisine yapılan eleştirilere cevap veren Davutoğlu, Suriye’de karşı karşıya kaldığımız zorlukları bize havale etmeye çalışanlar siyasi olarak çok ciddi ahlaki zaaf içerisindeler” diye konuştu.

Kulislerde, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Diyarbakır’da katılacağı iftarda partisinin duyurusunu yapacağı öne sürülmüştü. Davutoğlu, Gönül Köprüsü Platformu tarafından bir otelde düzenlenen iftar programına katıldı.

“Diyarbakır’ı ziyaretim dolayısıyla çok farklı mülahaza oldu ve yorumlar yapıldı” diyen Davutoğlu, “Neredeyse iki haftadır ulusal basında, yerel basında farklı yorumlar yapıldı. Çok basit bir şekilde cevap veriyorum. Bizim Diyarbakır’a gelişimiz için herhangi bir bahaneye, gerekçeye ihtiyacımız yoktur. İcabetime şu veya bu şekilde anlam yükleyenlere sesleniyorum, Allah şahit olsun, Mekke, Medine ve Kudüs’ten gelen davete nasıl hayır demezsem ve demeyeceksem, Diyarbakır’dan gelen hiçbir davete hiçbir zaman hayır demedim ve demeyeceğim. Bu mübarek Ramazan ayı gecesi böyle bir davete hayır demek Hazreti Ömer’e hayır demektir. Hazreti Süleyman’a, ashabına hayır demektir. İki elim kanda olsa ve ne şekilde hangi şekilde, hangi şartlarda olursa olsun Diyarbakır beni bekliyorsa iki elim kanda da olsa sizinle beraber olacağım” diye konuştu.

Sur ilçesinde düzenlenen iftar programına Davutoğlu’nun yanı sıra AKP eski milletvekilleri Abdurrahman Kurt, Cuma İçten, AKP Diyarbakır eski İl Başkanı Aydın Altaç, kanaat önderleri, kentte çeşitli alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

“ÜLKEMİZDE KAYGILI BİR GELECEK BEKLENTİSİ VAR”

Davutoğlu, dünyanın son asırların en yoğun bunalımların içinden geçtiğini belirterek, “Büyük bir teknolojik dönüşüm var. Ama bununla birlikte dünyada şu an nerede olursanız olun, belirsizliğin getirdiği bir ürperti var. Amerika Başkanı Tramp’ın politikalarında her an tırmanmaya hazır, tahrik edici Ortadoğu politikalarına kadar her yerde bir tedirginlik var. Bölgemizde uzun yıllardır kardeş kanının döküldüğü, acının ıstırabın yaşandığı bölgemizde ciddi bir ümitsizlik var. Ülkemizde de gerek son dönemlerde yaşadıklarımız gerekse de yoğunlaşan ekonomik kriz dolayısıyla kaygılı bir gelecek beklentisi var. Bütün bu karamsarlığı yıkacak şey, bizim irademizdir” diye konuştu.

“ÖZGÜRLÜKLERİMİZDEN FEDAKARLIK ETMEYECEĞİZ”

Konuşmasında Türkiye siyasetine değinen Davutoğlu, “Türkiye’de evet, Kürt vatandaşlarımızın meselesi var. Ama Türk vatandaşlarının, Kürt vatandaşlarının da meseleleri ortaktır. Hepimiz Türkiye’deki kamu düzeninin esasını birlikte kurma iradesini gösterirsek, hiç kimse tekrar bu topraklarda 12 Eylül’deki acıların yaşanmasına da, terör örgütlerinin bu hayatı bize zindan edercesine ilçelerimizi, şehirlerimizi barikatlarla, ortak hayat alanını yok eden unsurlarla doldurmasına izin vermemiş oluruz. Bütün bir millet olarak, kamu düzenimize sahip çıkacağız, özgürlüklerimizden zinhar fedakarlık etmeyeceğiz, fedakarlık etmemizi isteyenlere karşı omuz omuza duracağız ve güvenliğimizi tehdit eden kim olursa olsun ona karşı da hep birlikte duracağız. Burada temel şiarımız basit, herkese ve her yerde özgürlük ve güvenlik” ifadelerini kullandı.

“HERKESE ÖZGÜRLÜK”

Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü;

“Herkese özgürlük verilmezse bir ülkede düzen olmaz. Bir ülkede şu bölgede özgürlük olsun, bu bölgede olmasın demenin bir ortak vatandaşlık ilkesiyle izahı mümkün değildir. Her yerde güvenlik olmazsa herhangi bir yerde de güvenlik olmaz. Diyarbekir, güvende değilse Edirne’de, İstanbul’da, Konya’da, Samsun’da güvende değildir. Son dönemlerde yaşadığımız şehirleşmeyle birlikte artık her yerde Türkler, Kürtler, Sunniler ve Aleviler aynı mahallede, aynı evlerdedir. Nereyi, kim nasıl bölecek. Peki bu ortak güvenlik ve özgürlüğün zemini nedir? Zemini ortak aidiyet bilincidir. Bugünlerde çok sık söyleniyor, beka. Bekayı sağlayan ana unsur, o toplumu bir arada tutan ortak aidiyet bilincidir. Evet, her topluma silahlı kuvvetler, güvenlik güçleri gerekir. Ama ortak aidiyet bilincinden daha güçlü bir yapıştırıcı unsur olamaz. Ortak aidiyet bilincinin olmadığı yerde, güvenlik tedbirleri yeterli olmaz. Ortak aidiyet bilincini Diyarbakır’da 2013 yılında yaptığım konuşmada söylediğim gibi iki ana unsur var. Tarihdaşlık ve vatandaşlık. Tahirdaşlık bir tesadüf, vatandaşlık bir lütuf değildir.”

“AHLAKİ ZAAF İÇERİSİNDELER”

Dış politika hakkında kendisine yapılan eleştirilere yanıt veren Davutoğlu, “Son 3 yıldır, ülkemin ve hükümetimizin herhangi bir şekilde etkilenmemesi için dış politika konusunda bana yöneltilen telkinlere cevap vermemeye özen gösterdim. 17 yıl içinde dış politikada elde edilen bütün kazanımları kendi hanelerine yazıp, Suriye’de karşı karşıya kaldığımız zorlukları bize havale etmeye çalışanlar siyasi olarak çok ciddi ahlaki zaaf içerisindeler” diye konuştu.

Davutoğlu, yapılan açıklamaların ardından teravih namazını eda etmek için beraberindekilerle birlikte Sur ilçesindeki Ulu Cami’ye geçti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin