Apartman yöneticisinin yaptığına bak!

YORUM| Doç. Dr. MAHMUT AKPINAR

Haber şöyle: “Ankara’da bir sitede yönetici olan T.E ve kapıcı S.S sitede terör estiriyor. Site ahalisinin seçtiği T.E uzun süre aynı görevi yapmanın da etkisiyle, kendisini “bütün dairelerin sahibi”, “sitenin patronu!” görmeye başladı. Yönetici, usul, adap bilmez, şiddet kullanan kapıcı S.S marifetiyle uygulamalarına karşı çıkan herkesi sindiriyor. Sitenin genel kurulunu ve yönetim kurulunu çalıştırmıyor, kararları tek başına alıyor ve dayatıyor. Son dönemde kimse ondan izinsiz evini satamıyor, kiraya veremiyor. Her işlemden komisyon alıyor, vermeyenleri kapıcıya dövdürüyor. Bazı site sakinlerini bodrum kata çekip işkenceden geçirdi. Kendisine söz söyleyen gençleri falakadan geçiriyor. Kaç tane genç “yöneticiye gereken saygıyı göstermedi!” diye kapıcı tarafından dövüldü. Kapıcı tam bir zorbaya dönüştü. Maaşını alıyor ama işleri yapmıyor. Yönetici ve kapıcı çete gibi çalışıyor; site sakinlerini dövüyor, soyuyor.”

“Yönetici firmalarla kapalı anlaşmalar yapıyor ve ihtiyaç olmayan şeyleri alıyor, faturasını sakinlere ödetiyor. Açıklama isteyenleri tehdit ediyor. Yönetici, kapıcı istemediği için bazı hak sahipleri siteye giremiyor. Bu insanların eşyalarını dışarı attıran yönetici buralara kiracılar koydu ve her ay kirayı kendisi alıyor. Sitenin bir kenarına kaçak bina yapıp, altına market açtı. Kapıcı ile birlikte orayı işletiyor, illegal gelir elde ediyor. Sitenin ortak giderleri sürekli yükseliyor. İtiraz edenler ibreti alem için kapıcı tarafından dövülüyor. Yönetici sitenin her yerine posterlerini astırdı. Herkesin karşısında düğme iliklemesini bekliyor.  Seçilerek gelen yönetim kurulu üyelerini kafasına göre azlediyor. Denetim kurulu sindi ve ona uydu. Yöneticiyi meşrulaştırmakla, kirli işlerini örtmekle meşguller. Belaya bulaşmamak için siteden taşınmak isteyenlere bile engel oluyor. Kendisine problem çıkaran dairelerin elektriğini kesiyor, şartelini indiriyor, su vanasını kapatıyor. kapıcı muhalif ilan edilen dairelerin çöplerini almıyor, temizliğini yapmıyor; asansör kullanmalarına bile engel oluyor. Site ahalisi bu yönetici ve kabadayı kapıcıdan yılmış durumda. Ama kimse şikayet edemiyor, çünkü şikayet edeni, itiraz edeni eziyor, cezalandırıyor.”

Kim böyle bir sitede yaşamak ister?

Böyle bir sitede olsanız ne yaparsınız?

Orada yaşamaya ve o yöneticiye, kapıcıya katlanmaya devam eder misiniz?

Devlet denilen organizasyon insanoğlunun icadı. Tıpkı diğer icatlar gibi, insanların ortak ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturduğu bir cihaz. Bir teoriye göre devlet, insanlar tarım toplumuna geçtikten sonra sulama kanallarının bakımı, korunması için ortaya çıkmıştır. Başka bir teoriye göre insanları yabani hayvan saldırılarından ve düşman hücumundan korumak için oluşturulmuştur. İlk kent devletlerinin güvenlik kaygısıyla böyle ortaya çıktığı ileriye sürülür. Bazı teoriler de ilk devletin tapınaklar, mabetler etrafında oluştuğunu ileriye sürer. Bunlardan biri veya hepsi doğru olabilir. Açık olan bir şey var ki devletler insanların temel ve ortak ihtiyaçlarını karşılamak için vardır. Sonra büyüyen, genişleyen bürokrasi, eli silahlı adamlar marifetiyle devlet insanlara hizmet eden aygıt olmaktan uzaklaşıp, insanları güden, kontrol eden bir sisteme dönüştürmüştür.

Yukarıdaki temsili örnekte anlattığımız gibi devlet ve benzeri organizasyonlar zamanla yöneticilerin azgınlığı, insanların suskunluğu nedeniyle zorba yapılara dönüştü. Silahlı unsurlara, büyük bütçelere sahip devlet halkı kul, teba olarak görmeye başladı. Dahası bazı toplumlarda ihtiyaçtan doğan devlete ve yöneticilerine kutsallık atfedilmeye başlandı. Kadim İran, Mısır gibi kültürlerde krala tanrısal özellikler yüklendi. Bazıları kralı “Tanrı” kabul edip tapınırken, bazıları tanrının mutlak itaat edilmesi gereken gölgesi gördü. Dünyanın en büyük katliamları devletler eliyle yapıldı. İnsanlık tarihinin en kitlesel ölümlerine sahne olan İkinci Dünya Savaşı, devleti ve lideri yücelten, Nasyonel Sosyalizmin (faşizm) uçuk hayallerini gerçekleştirmek için çıkarıldı. Bütün gücü elinde toplayan ruh hastası, kontrolsüz bir kişi (Hitler) sadece Almanları değil, tüm dünyayı felakete sürükledi.

Maalesef Türk toplumunda da devlete büyük önem ve kutsallık atfedilir. Devlet başkanları bir site yöneticisi gibi değil, yarı tanrısal kişiler gibi görülür. “Devlet baba” figürü nedeniyle kamusal gücü kullananlar insanların haklarına, insan onuruna aykırı çok şey yapabilir ve gereken tepkiyi görmezler. Zira “devlettir, buna hakkı vardır” diye düşünülür. Bu kültür ortamında devlet adına cinayet işleyen katiller, devlet namına soyan hırsızlar, devlet için işkence eden sadistler çıkar. Gerçekte onlara zulüm, baskı, şiddet cür’etini veren soyut bir varlık olan devlet değil, halkın/insanların suskunluğu, eylemsizliğidir. “Zulme neden rıza gösteriyorsunuz?” diye sorduğunuzda: “devletsiz kalırız!” “anarşi ve kaos olur” derler. Oysa bu rıza ve suskunluk halinin devleti eşkiya haline getirdiğini, zulmü, eziyeti sistematikleştirdiğini görmezler. İslam’ın, vicdanın, aklın, adalet duygusunun reddettiği bu teslimiyetçi tavır adalet dağıtması, huzur üretmesi gereken devleti zulmün, zorbalığın kaynağı haline getirir. İnsanlar eşkiyadan korkarken üniformalı eşkiyaların eline düşer.

Kimse yukarıdaki gibi bir sitede yaşamaya devam etmez. Kimse böyle bir yöneticiye ve kapıcıya katlanmaz; tehditlere pabuç bırakmaz. İnsanlar biraraya gelir ve hem yöneticiyi hem kapıcıyı değiştirir. İşini yapacak bir yönetici seçer, haddini bilecek bir kapıcı tutar.

Devlet başkanını site yöneticisi, memurları hizmet için maaş alan görevli gören toplumlar devleti, devlet başkanını, memuru kutsamıyor. “Çalıyor ama çalışıyor!” demiyor. “Devlet hem sever, hem döver” demiyor. Kişilere karşı da, devlete karşı da hakkını arıyor. İstismar, yolsuzluk, hukuksuzluk olduğunda “sadakat”, “vefa” göstermek yerine rasyonel davranarak yöneticileri değiştiriyor. Yönetenleri dokunulmaz, sorgulanmaz görmüyor; herşeyin hesabını soruyor.

Gerçekte devlet yönetimi ile apartman yönetimi arasında fark yok. Hatta apartman yöneticiliği daha kutsal, varlık sebebi daha somut. Her ikisinde de görevler ortak ihtiyaçları karşılamak için oluşturulmuş. Yöneticilerin en temel vazifesi hak ve adaleti gözeterek insanları memnun etmek!

Devleti bir site gibi, yöneticisini site yönetici gibi gördüğümüz ve herşeyin hesabını sorduğumuz zaman kifayetsiz veya narsist yöneticilerin elinde oyuncak olmaktan kurtuluruz!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin