23 Haziran öncesi sessizlik!

HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ

Türkiye’nin maruz kaldığı iktisadî krizin vatandaşın cebinden alıp götürdüklerini 10 Haziran 2019 tarihli iki borçlanma ihalesi çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Hazine borç ödemek için bu hafa 11 milyar TL borç alacak piyasadan.

İlk iki ihalede toplam 7,5 milyar TL borçlandı. Kamu ve özel bankalar Hazine’ye 364 gün vadeli borcu yüzde 24,45 faiz mukabilinde verdi.

İKİ İHALEDE 1 MİLYAR FARK!

Hazine 7,5 milyar lira borç için 1,8 milyar TL faiz ödeyecek. Aynı ihalenin geçen sene bu vakitler Hazine’ye maliyeti yüzde 11 civarındaydı.

Bir başka ifade ile Hazine geçen sene 800 milyon TL faiz vererek 7,5 milyar TL borç alıyordu.

Aradaki 1 milyar TL fark Merkez Bankası’nda ihtiyat akçesi” olarak tutulan 41 milyar TL’ye kadar düşmüş bir ekonomi için çok ağır bir maliyettir.

2019’DA 117 MİLYAR TL FAİZ LOBİSİNE GİDECEK

Hazine’nin sene sonuna kadar başka ihaleleri de olacak. Dolayısıyla vatandaşın sırtına binen faiz yükü ağırlaşacak.

Geçen sene 70 milyar TL faize gitti. Merkezi idarenin faiz harcamaları 2019’da 117 milyar TL’yi bulacak.

Faiz arttıkça bütçede yatırımlardan kısılıyor. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere vatandaşın talep ettiği temel hizmetler sümenaltı ediliyor.

Sadece faize giden tutardaki artış bile Türkiye’nin iyi idare edilemediğini ispat etmeye yeter de artar.

PROPAGANDA MEKANİZMASI


Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri Recep Tayyip Erdoğan, elindeki devasa propaganda mekanizması sayesinde beyanları ile fiilleri arasındaki tenakuzu büyük bir ustalıkla dikkatlerden uzak tutabiliyor.

Sebep olduğu her krizde inatlaştığı hususlarda geri adım attığında ise bütün artı puanları kendi hanesine yazdıracak kadar pragmatist.

Erdoğan, 2 Haziran 2010’da dokuz kişinin canına mâl olan Mavi Marmara krizinden Rusya’ya ait savaş uçağının Türkiye-Suriye hududunda düşürülmesine kadar pek çok krizde diplomasiyi en son çare olarak aklına getiriyor.

SIVIŞMANI ÖTEKİ HALİ “BANA MI SORMUŞLAR!”

Köşeye sıkıştığında “Bana mı sormuşlar!” ya da “Falanlar yaptı, aldandım.” kolaycılığına iltica ediyor. O arada olan memleketin imajına, devletin itibarına ve Türk Lirası’na oluyor.

23 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yeniden sandık kurulacaksa sebebi Erdoğan’ın sandığa attığı tekmedir.

O tekmeye rağmen demokrasinin kurallarına uygun şekilde işlediğine herkesin inanmasını bekleyecek kadar iddialı olsa da yabancı yatırımcı sandık düşmanlığını Türkiye’nin risklerine çoktan ilave etti.

ERDOĞAN’IN MED-CEZİRLERİNİN FATURASI

İddia edildiği gibi Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk günden karşı çıktığı S-400’de geri adım atılacaksa bu Erdoğan’ın ne ilk ne de son med-ceziri olacak.

Onun savruluşlarının bedelini birkaç sene evvel 35 milyar TL iken 117 milyar TL’ye kadar tırmanan faiz giderleri tereddüte mahal bırakmayacak kadar berrak şekilde ispat ediyor.

Çarşı-pazara düşen enflasyon ateşi, açlık hududunun (Mayıs ayında: 2 bin 390 TL) altında kalmış emekli aylığı ve asgari ücret, iflaslar, bankalara rehin düşmüş esnaf-çiftçi-sanayici ile haraç-mezat yabancılara satılan şirketler Erdoğan’ın med-cezirlerinin masamıza bıraktığı faturadır.

23 HAZİRAN TAKTİKLERİ

Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alınacağı konuşulduğunda hangi endişeler ifade edilmişse bugün Türkiye hepsi ile yüzleşiyor.

İddia edildiği gibi 23 Haziran’ın akabinde S-400’den vazgeçilecekse bugüne dek sebep olunan maliyeti kim karşılayacak?

31 Mart’ta kaybettiği İstanbul Büyükşehir belediyesini masa başı oyunları ile kazanmak için didiniyor. Cübbeli-cübbesiz parti müftüleri, 23 Haziran’a kadar piyasaları teskin edecek yalanların fetvasını vermeye dünden razı.

Erdoğan, 23 Haziran öncesi sessizliğinden hayr umanları yine hüsrana uğratacak.

O SORUNUN CEVABI BELLİ

Madem vazgeçilecekti bu kadar yüksekten niye uçuldu? Türkiye’yi krize sürüklemeden makul karar vermek çok mu zor?

Esasında Erdoğan “başkanlık” koltuğunda ilk seneyi geride bırakırken ağır bir krizin fâili olarak Saray’da ikamet etmeye devam ediyor.

Saray günlerini uzatacağını bilse dün “kara” dediğine bugün “ak” diyecek kadar siyaset hokkabazı olduğunu cümle âleme gösterdi.

S-400 ile devam edecekse de geri adım atacaksa da Türkiye’nin değil kendi ikbaline bakarak karar verecek.

O kazanırken 82 milyon kaybetmeye devam edecek.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin