15 Temmuz’un kritik isminden ilginç ifade: ‘Akar, Erdoğan halka çağrı yapacak, TSK işi bitirecek, dedi’

15 Temmuz’un kritik olduğu öne sürülen eski general Mehmet Dişli, Genelkurmay Çatı davasında, dönemin Genelkurmay Başkanı Akar’ın, “Alçak uçuş yapan uçak ve silah seslerini işitince hiddetle bağırdım’ ifadesini de yalanladı.

Odatv’de yer alan habere göre Dişli, “Bağırma, çağırmayı duyan yok. Saat 22.00’den öncesine bakalım, bağırma çağırma var mı? Yok. 21.30’dan itibaren kamera kayıtları mevcut. Özetle o anlarda şahsıma veya bir başkasına bağırma, haykırma vuku bulmamıştır” dedi.

Akar’ın, “Akıncı’da zorla tutulduğum bütün zaman zarfında aynı odada kaldım” vurgusuna da anlam veremediğini belirten Dişli, bazı sanıkların Akar’ın o gece arka bahçeye çıktığı ve kameriyede Abidin Ünal’la görüştüğü iddiasında bulunduğunu hatırlatıp, “O koridorda kamera yok. Dolayısıyla bu iddiayı ispatlama imkanı yok. Ancak o saatlerde üçümüzü, Akın Öztürk, Kubilay Selçuk ve beni ısrarla filoya göndermesi manidardır” ifadalerini kullandı.

Dişli, Akar’ın o gece eşiyle zorla görüşebildiği şeklindeki beyanı konusunda ise şunları söyledi:

“Eşini araması, aratmasında bir sorun yaşanmadı. İstediği herkesle görüşürdü. Bende, Akın Öztürk ve koruma astsubayında telefon vardı. Hiç kimseyi aramamasına mazeret olarak, ‘Eşimi dahi aratmadılar’ beyanını kullanması doğru değildir. Türk Genelkurmay Başkanının her cümlesi, kelimesi doğru olmak zorundadır.”

Mehmet Dişli, şunları anlattı:

“TV izliyorduk. Bir görüntüye çok sinirlendi. Bu, halkla askerin karşı karşıya geldiği, ağlayan askerlerin görüntüleriydi. Ağır tepki gösterdi, ‘Rezalet. Silahlı Kuvvetlerin düştüğü duruma bak. Derhal son versinler, kışlaya dönsünler talimatı verin. Bir şey beceremedin zaten’ dedi. Bunun üzerine ben de, ‘Uygun görürseniz beraber gidelim. Belki sizi dinlerler, sizin söylemeniz daha etkili olur’ karşılığını verdim. ‘Tamam tamam, geç git’ dedi. Filoya gittim, emirlerini ilettim. Tam 7 saat 14 dakika yanındaydım… Karargaha dönüş ve yapılacaklar hakkında emirlerini verdi ve ‘Bak bakalım. Cumhurbaşkanı, Başbakana ulaşabilir miyiz?’ dedi. Özetle böyle bir diyalog yaşanmamıştır. Kamera görüntülerinde her hareket var. Çıkış sırasında Akar’ın vücut diline bakın, hiç söyledikleriyle uyuşuyor mu? Kaldı ki, bunları söylemesini gerektiren bir durum da yok. Yalancı TV’lerin algısına mı kapıldı, ‘Akar operasyonla kurtarıldı’ haberlerin etkisinde mi kaldı acaba?”

Akar’ın, “Başbakana hiçbir pazarlık olmayacağını söyledim” sözünü de yalanlayan Dişli, “Başbakanla görüştüren benim. Görüşürken yanında olan benim. ‘Karargaha geçip, TSK’ya duyuru yapacağız. Merkez Komutanlığı ve askeri savcılar devreye girecek. Cumhurbaşkanı ve Başbakan polis ve halka çağrı yapıp, geri çekilmelerini sağlayacak. TSK bu işi kendi insitifiyle sonlandırmış olacak’ dedi. Bu planı beraber yaptık. Ben filoya ilettim, onlar da uydu. Söyledikleri o rütbe ve makama yakışmıyor. Bu benim devlet edep ve adabımla bağdaşmıyor” dedi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin